St. Hilarion Kalesi

Saint Hilarion Kalesi, Beşparmak dağları üzerinde kurulan üç kaleden en batıda yer alanı ve Buffavento ve Kantara Kalelerinin ortancasıdır. Kale adını Arapların Hristiyanlara karşı uyguladıkları zulümünden kaçan bir keşişten almıştır. Beşparmak Dağı’nın en yüksek zirvesinde yer alan St. Hilarion Kalesi 7. ve 10. yüzyıllarda devam eden Arap akınlarına karşı bir gözetleme merkezi olarak inşa edilmiştir. Yeri ve yapılış şekli ile adanın en güçlü kalelerinden biri olmuştur. Lüzinyanlar döneminde kale soyluların yazlığı ve kaçıp saklanabilecekleri bir yer olmuştur. Venedikliler zamanında ise Girne ve Mağusa’ya savunma amaçlı daha fazla önem verilmesi ile kale önemini kaybetmiştir.

Kale üç bölümden oluşmaktadır. İlk ve en alçak seviyede olan bölüm askerlere ve atlara aittir. 11. yüzyılda Bizanslar tarafından yapılan bu bölümde kalenin ana giriş kapısı, gözetleme kulesi, kale duvarları ve savunma kuleleri vardır. Orta bölümde küçük bir kilise, seyirlik taraça, dört katlı krallara ait odalar ve kışla odaları mevcuttur. Üst bölümdeki odalar mutfak ve dinlenme odasıdır. Burada Gotik tarzda, yaprak şeklinde yapılan iki pencere halen görülebilmektedir. Bu pencerler “Kraliçe’nin Pencerisi” olarak bilinmektedir.